Ahlaki tehlike, yapanla yaptıran arasındaki bilgi eşitsizliğinden doğan ve sözleşme sonrası gerçekleşen bir sorundur. Eylemler gözlenemiyorsa ya da gözlenebildiği halde gözlenilen kanıtlanılamıyorsa ortaya çıkar. Yani yapan kaytarıyor ve yaptırana yalan söylüyordur ve bu ya gözlenemiyor ya da kanıtlanamıyordur. Bu iklim krizi için gerekli harcamaların yapılamamasının en önemli nedenlerinden biri sermaye sınıfının böyle harcamalar yapılırsa ahlaki tehlike olur itirazları. Bir zamanlar peygamberlerin karar verme yetkisini krallardan alıp Allah’a verdikleri gibi, şimdi de bu yetkinin sermayeden alınıp, yeniden Allah’a verilmesinde yarar olabilir. Çünkü Allah, ahlaki tehlikeyi ciddiye almıyor. Hatta, ahlaki tehlike olur diyenlere, öyle derseniz, sizi çok kötü cezalandırırım diyor (Deuteronomy 15:9). İnanmıyorsanız, gidin, Deuteronomy’yi okuyun. İncil’in dördüncü ya da beşinci kitabı. Orada diyor açık açık. Anaakım ekonomistleri ve sermaye sınıfını Deuteronomy’yi okumaya davet ediyorum. Allah’ın emirlerine uysunlar. Nedir bu ahlaki tehlike filan?
